Çalışmalarımız sonunda yaşadığım en büyük farkındalık aslında her insanın içinde hem iyi hem de kötünün barındığını öğrendiğimde oldu. Bunu farkettikten sonra insanlara bakış açım çok değişti ve genişledi. Önceden ne kadar dar açıdan baktığımı farkettim. Şimdi insanların davranışları beni eskisi gibi rahatsız etmiyor ve modumu düşürmüyor. Özlem Hanımla yaptığım çalışmalarda farkettiğim diğer şey ise, çalışmaların çok hızlı sonuç veriyor olması. Bu zamana kadar çok sayıda metod denedim ve diğer EFT çalışmaları çok yavaş ilerliyordu , bilinçaltı kayıtlarını tek tek tespit etmek zorunda kalıyordum. Oysa Duygu Dengeleme çalışmasında tüm kayıtlar ard ardına ortaya çıkıyor ve çözümlemek daha basit bir hal alıyor.

 

 

YAŞADIĞIM FARKINDALIKLAR

 

#1 - İnsanın tüm boyutları ile kendini olduğu gibi kabul etmesinin mümkün olduğu ve gerekli olduğu, kötü olarak tanımladığımız özelliklerin de aslında bizim içimizde barındıklarını farketmek. Kendimde reddettiğim tüm özellikler bir kısır döngü oluşturuyor ve diğer insanlar da benim bu enerjimi okuyup bana kendimde kabul etmek istemediğim tüm özelliklerimle sesleniyorlardı. İnsan çok boyutlu bir varlık, bütünü kabul etmek her şeyi daha kolay hale getirdi.

 

2# Dişi yanımı hep reddetmiş olmam, kız çocuk olarak doğduğum için utanç duyduğumu farketmem ben de şok etkisi yarattı. Kendimi abimle kıyaslamam, güçlü olmak için vücut geliştirmeye çalışmam aslında kız olmayı reddetmemle alakalıymış. Bu farkındalıktan sonra kafamda taşlar yerine oturmaya başladı ve çalışmalarımızla üstümden bir yük kalktığını hissettim. Artık kendimi olduğum gibi kabul ediyor ve seviyorum.

 

3# Annemin farkında olmadan bana nasıl "çaresizlik" duygusunu aşıladığını farkettim. Bu durumun hayatım boyunca beni hep kapana kısılmış gibi hissetmek ve boyun eğmek, hayır diyememek zorunda bıraktığını anladım. Özlem Hanım'ın da dediği gibi her zaman çare vardır. Sadece hangi yöne bakacağımızı bilmek gerekir ve biz istediğimiz sürece çareye ulaşabileceğiz. Bu çalışmadan sonra içime hızla umut enerjisi dolmaya başladı. Çaresizlik yerini çözüm üretme ve üretirken kendinden emin olma duygusuna bıraktı.

 

4# Para enerjimin ne kadar blokajlı bir halde olduğunu farkettim. Küçücük bir bebekken içine doğduğum şartların parayla olan enerjimi daha o zamandan sekteye uğratmış. Duygu Dengeleme çalışmasından sonra, ard ardına gelen iş teklifleri çalışmamızın nasıl olumlu sonuçlandığını bana gösterdi

 

 

5# Özlem Hanım'ın bilmediği ve benim bir kaç saniye içinde kafama bir şeyin dank ettiğini hissettiğim bir durum oldu. Bu farkındalıktan sonra oturup yarım saat düşündüm ve bir saat bu konu üzerinde arkadaşım ile istişare ettim. Özlem Hanım'a her zaman o bilmese de sevgi enerjisi yollardım ve ilk kez bunu whatsapp'tan kendisine belirttiğimde bana "kabul ediyorum" yazdı. Bu cümle bende öyle dalgalanmalar yarattı ki. Sevgimi kabul ediyor ozaman kendisinin sevgiye layık bir varlık olduğunu biliyor. Benim kim olduğumun önemi yok, gönderilen saf sevgim adresine ulaşıyor. Ben bu zamana kadar sevgi sadece karşılık verilecekse kabul edilmelidir sanmışım. Sevgiyi şartlandırmışım zihnimde. Oysa onun da beni sevmesi gerekmediğini, buna lüzum olmadan bu enerjiyi sadece kabul edip hayatına katmayı bildiğini görmek bu zamana kadar kaçırdığım onca sevgi enerjisini hatırlattı. Halbu ki kabul ederek, hem kendimi sevilmeye layık görürdüm hem de sevgi duygusunun hayatımda dolaşmasını ve daha büyük bir çekim alanı yaratmasını sağlayabilirdim. O günden sonra aldığım her iltifatı "yok canım sen daha güzelsin" ve ya her sevgi sözcüğünü sırf insanları kırmamak için "ayy ben de seni seviyorum" şeklinde cevaplamayı bıraktım. Bana gönderilen tüm güzel enerjileri kabul ediyorum hayatıma katıyorum.

 

6# Sonra Özlem Hanım'a iyi ki varsınız dedim. "İyi ki hepimiz varız" dedi. İkinci bir ŞOK! Şok üstüne şok. Bir yarım saat de bunun üzerine düşündüm desem abartmış olmam. Sonra çalışmalardan bir kaç cümle geldi hemen aklıma. "Hepimiz biriz" der Özlem Hanım. Bunu daha önce de duymuştum ama benimseyememişim ki, benimsemek için o mesajı beklemişim. Evet, doğru iyi ki hepimiz varız. Hepimiz aslında bir bütünüz. Böylece insanlara olan bakış açım değişerek onların da bütünün bir parçası olduğumuz ve içimizde aynı ışığı taşıdığımızı bilinciyle her geçen gün daha güzelleşiyor. Daha iyi iletişim kurar hale geldim

 

 

7# Bir insanın olumsuz enerjisini kendi bünyeme taşımadan da onu dinleyebileceğimi öğrendim. Önceleri arkadaşlarım kötü olayları anlattıklarında bana fenalıklar basarken şimdi anlatma başlar başlamaz kalkanlarımı devreye sokuyorum ve sadece dinliyorum. Artık olayları onlarla beraber yaşayıp üzülmüyorum sıkıntıya girmiyorum.

 

Benim için çok güzel bir tecrübeydi, insanları beni anlamadıkları için suçlamamayı, kendimin ne kadar değerli olduğunu, kız çocuğu olarak doğduğum için utanmamayı, istersem hayatıma istediğim kadar para ve olumlu enerjiler çekebileceğimi ve daha bir çok şeyi öğrendim. Bir kez daha kendisine teşekkür ediyorum. Kocaman sevgilerle. Merve Donat