DANIŞAN GÖRÜŞÜ 60

DANIŞAN GÖRÜŞÜ 60

Hepimizin bir hikayesi vardır ve daha önce kimse bunu yaşamamıştır ve kimse beni anlamıyor diye düşünürüz. Bu durumla yaşamaya devam ederiz ya da çıkış yolu ararız.

Biliyorum ki pek çoğunuz şu an takiptesiniz, her danışan görüşünü okuyor, Özlem hanımın duvarını takip ediyor ve yok canım, acaba, olur mu ki, bu kadar da değil diyorsunuz.Tıpkı benim daha önce yapmış olduğum gibi.

Uzunca bir süre Özlem hanımı takip ettim, bu arada başka şifa teknikleri ile ilgilendim. Çok kötü olduğum, sürekli uykuya sığındığım, günün ancak 2-3 saati uyanık olduğum, hayattan tamamen koptuğum bir dönemde bir şey var, bulmalıyım, böyle bir yaşam istemiyorum dediğim bir süreç yaşıyordum. Allah'a bana bir yol göstermesi için dua ettiğimde, Özlem hanım karşıma çıktı, yazışmaya başladık.
 
Kadıncağızın resmen kafasını ütüledim, yaşadığım ve hissettiğim her ayrıntıyı tek, tek yazdım ona, sayfalarca mail yolladım, hepsini okuyup sabırla cevapladı ama hala tereddütlerim vardı. Özlem hanım kendinden o kadar emindi ki anlatamam 'DOĞRU TUĞLAYI ÇEKTİĞİMİZDE DUVAR YIKILIR” demişti. Bu beni çok etkilemişti ama yine de doğru tuğlayı bulabilir mi acaba diye endişeleniyordum. 'İÇİNDEKİ SEN' kitabına müracaat ettim. Ne dedi dersiniz ? 'KAFESTE YAŞADIĞINI DÜŞÜNÜYORSAN, O HALDE KAFESİN KAPISINI AÇ'. Doğru kişiye ulaştığıma emindim artık. Nihayet karar verip kalkıp gittim ve seansımızı yaptık, doğru tuğlayı mı ? Tabii ki buldu ve çekti. Zelzele oldu, duvar muvar kalmadı. :) Seans sırasında yıllarca, çocukluğumdan hatta anne karnından beri üzerimde taşıdığım ne çok duygum olduğunu fark ettim, bu hamallıkla yıllarca yaşamış ne gereksiz yükler edinmişim!
 
Seanstan sonra bu yazıyı yazmadan önce emin olmak için bekledim. Her gün yaşanmışlıklarımı değerlendirdim, bu da olabilir , bu da derken hayatımın senaryosunu yazanların tam da ortasında , gözlerinin içine bakıyordum hem de hepsi , beni acıtanlar, yaralayanlar, vs hepsi mi bir araya gelir. Evet hem de hepsi... Ve ben sıfır duyguyla, bu olayları yaşamamışcasına, tamamen yabancı ve nötr tepki yok, duygu yok, süper bir şey... Ve işte o gün bitti bu iş dedim, duygu yüksüz yaşamak HAYATIN KAL İTESİ.
 
Hayatınızda artık uç yaşamıyorsunuz, herşey normal, dengedesiniz, çok sevinci de üzüntüyü de denge de yaşıyorsunuz. Duygu Dengeleme çalışmasının hayatıma yansımasını kendime de, Özlem hanıma da o gün itiraf ettim.
 
Çalışmadan sonra mucizeler yaşamadım zaten Özlem hanım da bunu vaadetmemişti. Yine aynı hayatı yaşıyorum ama bu kez daha farkında, mutlu, keyifli, duygu yüksüz. Farklı bakıyorum, farklı görüyorum, ben değişince hayatım değişti. Rahatlıkla hayır diyebiliyorum, kim ne düşünür diye umursamıyorum artık, ben ne istiyorum diyorum ve inanın bu çok büyük konfor...
 
Bu arada bu kadar duygu yükü ile rahatsızlıklarım da vardı tabii. Alerjik astım ve kronik ülser olmuştum. Şimdi turp gibiyim. Hayatınızda sizi rahatsız eden ne varsa işiniz, ilişkiniz, anneniz, çocuğunuz, çevreniz, hastalıklarınız her neyse bunu çözmenin en basit yolu Özlem hanıma bir danışmanız diyorum.
 
Ben duvarımı yıktım, yeni bir yola çıktım. Hayattan beklentilerim, hayallerim var. Şimdi bunları gerçekleştirmek keyifli olacak. Artık bunu hak ettiğimin farkındayım. Özlem hanımcığım tekrar teşekkürler...İhtiyacı olan herkesin hayatına dokunabilmenizi dilerim, yolunuz kolaylıkla olsun. SEVGİLERİMLE..
 
Dilek Karabağ