DANIŞAN GÖRÜŞÜ 66

DANIŞAN GÖRÜŞÜ 66

Enerji, telepati gibi kavramlar bana çok uzak kavramlardı ve komik gelirdi bana bu yüzden hayatım boyunca bu konulardan uzak oldum

ama hayatım tahammül edilemeyecek bir noktaya gelince denemekten ne çıkar dedim ve Özlem hanımla seans yapmaya karar verdim.

 
Benim problemin ilişkiler üzerineydi. Kendimi herhangi bir yere ait hissedemiyordum ve bilinçsiz olarak ilişkilerimi yüzeysel yaşıyordum. Özellikle kadın-erkek ilişkilerinde "Nasıl olsa bitecek" mantığıyla hareket etmem herşeyi daha en başında sekteye uğratıyordu. Ya da birine karşı ciddi anlamda birşeyler hissedeceğimi anladığım anda geri adım atıp uzaklaşmaya çalışıyordum.
 
Bunların çocukluk dönemlerimde ailemde yaşanılan bir takım kötü durumlardan kaynaklı olduğunu tahmin etsem de asıl problem benim onları ve kendimi affedemeyişimdeymiş. Seans sırasında bunun üzerine çalışırken Özlem hanımın bir sözü beni gerçekten etkiledi. "Yediğimiz zaman yemek de bitiyor bitecek diye biz yemek yemekten vazgeçiyor muyuz?” dedi bana.
 
Bir diğer problemim de ağlayamamaktı. Daha doğrusu üzüldüğümde ağlayamamamdı. Aslında ağladığımı düşünüyordum ama seans sırasında Özlem hanımın bir sorusuyla farkettim bu durumu.. " Sadece üzüldüğün için en son ne zaman ağladın?" diye sordu ve ben bu soruya cevap veremedim çünkü hatırlamıyordum bile, o kadar eskide kalmıştı...
 
Sonuç olarak bir çok şeyin farkına varmam konusunda çok yardımcı oldu. Fakat seans sırasında ve sonrasında herhangi bir değişiklik yoktu bende. Çıktığımda seansın işe yaramadığını düşündüm açıkçası ta ki eve gidene kadar. Sonra istemsiz bir öfke hali başladı ve yaklaşık bir hafta sonra ilk defa sadece üzüldüğüm için ağladım, çok uzun ağlama nöbetleri şeklinde değildi belki size komik gelecek ama ağlayabiliyor olmak bile benim icin çok büyük bir adım.
 
Artık herşeyi oluruna bırakmayı, olayların akışına müdahale etmemeyi öğreniyorum ve bu anlamda ilk adımı atmama yardımcı olan Özlem hanıma çok teşekkür ediyorum