-
Yıllar önce Nevşehir'e gittiğimde, hediyelik eşya dükkanlarında satılan uzun boyunlu minicik toprak küpler çok ilgimi çekmişti ve çok sempatik gelmişlerdi.
Ne olduklarını sorduğumda "gözyaşı kabı" dediler.
Eşleri savaşa ya da başka bir nedenle uzaklara giden kadınlar, onlar dönene kadar gözyaşlarını o kaplarda biriktirirlermiş. Çok ro...
-
2013 de bir öğrenci projesi olarak çekilmiş bir videoda tanışmıştık köylü Ekrem’le.
Sade duruşu, kamerayı sevmediğini söylemesi, köylü kasketi videonun ilk dakikalarında “ne anlatıyor bu adam yahu?” diye düşünmenize sebep oldu belki de.
Bir kaç dakika sonra video ilerledikçe, karşımızda uzun zamandır görmediğimiz,...
-
Annesiz ya da babasız büyüdüysek, çocukken terk edildiysek, bizi anne-baba dışında birileri büyüttüyse, annemiz ya da babamız bize şiddet uyguladıysa,
, herhangi biri tarafından taciz edilmiş ya da tecavüze uğramışsak 'Ben değersizim' şeklinde bir bilinçaltı kaydımız oluşmuştur
ve bu kayıt yüzünden tüm ömrümü...
-
Yıllarca bize ezberletilmiş olan her şeye, sorgulamadan inandık. Şimdi sorgulama zamanı, ya hiç biri doğru değilse?
Dışarıda zannedilen, içerideyse?
Orası ya da burası diye bir ayırım yoksa?
Gözünle değil, gönlünle görmen gerekiyorsa?... -
Hayat çok güzel ama biz bazen kendimizi berbat hissederiz. İşte öyle bir zamandaysanız gülümseyin, zorla da olsa gülümseyin.
Bir şeyler kötü gidiyor olabilir, hatta her şey tersyüz olmuş hayatınızda zor zamanlar yaşıyor da olabilirsiniz.
Hatırlamanız gereken şey her şeyin geçeceğidir. Zor zamanlar olur ve bunlar eninde sonunda biter. En azından bunu hatırlayın ve gü...
-
Dün bir arkadaşım “O çok güçlü görünen erkekler var ya, aslında güçlü falan değiller. Kaslı kaslı ortalıkta geziyorlar ama hepsinin içi kaşar peyniri gibi delik deşik.” dedi.
Ne müthiş bir benzetme! “Erkek kadın fark etmiyor, çok insanın içi öyle.” dedim ben de.
Yaşamdan geçerken, hepimiz bir yerlerden yara alıyoruz. Bir parçamızı ...
-
Aşk; yaradanın ışığının bizden yansımasına izin verebilmektir.
Dünyasal yaşama kilitlenmiş zihnimiz beklentiler içindedir ve aşk yaşamak istiyorum der.
Bundan kastettiği birini sevmek ve o kişinin de kendini sevmesi, böylece beklentilerinin karşılanması ve mutlu olacağının zannıdır. Kişi sev...
Anne olduğumuz andan itibaren, bir dolu kaygı, endişe, sorumluluk hissetmeye başlarız.
Bebeklik yıllarında; ona iyi bakıyor muyum? Yeterli besliyor muyum? Düzgün gelişiyor mu? Boyu, kilosu iyi gidiyor mu? Aşılarını düzgün yaptırıyor muyum? Ateşlendiğinde havale geçirir mi?
Biraz daha büyüyüp, bisiklete binmek istediğinde, düşer bir yerini kırar mı?Okul çağı ...
Bir gün bir kaç arkadaş sohbet ediyorduk. Bir tanesi annesinden dert yanıyordu.
“Ben hep başımı onun omuzuna yaslamak istedim, saçımı okşasın istedim, başka bir şey istemedim.
Bir kere yapmadı bunu benim annem, inanabiliyor musunuz!” diyordu. Derken diğer arkadaş “Aman tanrım!Şu an kızım konuşuyor sanki beni...
Bugünlerde konuştuğum kadınlar etrafta adam gibi adam olmamasından şikayet ederken erkekler de kadın gibi kadın olmadığından yakınıyor.
Roller değişmiş; eski roller kaybolmuş, kimse hayatından memnun değil, iki cinste merkezinden kaymış gibi...Peki ...
Geçen gün bir resmi dairede işim vardı, sıra numarası aldım ve koltuklardan birine oturup beklemeye başladım.
O sırada karşımda oturmakta olan kadının telefonu çaldı ve konuşmaya başladı. Ben de ister istemez kulak misafiri oldum.
“Bugün daha iyi ama ateşi hala var. Hayat böyle bir şey, sıra bize de gelecek, üstelik bize bakacak kimse de yok!&rdq...
“Bir kez temiz zihni anlayınca, bir daha asla kimsenin beynine çöp ve pislik doldurmasına izin vermeyeceksin.” demiş Osho
Zihnimizin yönetiminde yaşıyoruz bir dolu düşünce oradan oraya uçuşup duruyor, delirmiş gibiyiz, geçmişe takılıyor, ahlanıp vahlanıyoruz, geleceği düşünüp, kendimize korkular ediniyoruz.
Zihin kendi yargıları ve korkuları ile kendini besliyor, ona esir olmamayı öğrenmemiz gerekiyor. Zihni arındırmak, geçmişin etkilerin...
Oturduğum mahallede kentsel dönüşüm nedeniyle binalar yenilenmekte ve sürekli bir inşaat gürültüsü var.
Kuaförde sıra beklerken hep kitap okurum yine böyle bir zamanda yanıma bir hanım geldi ve söylenmeye başladı:
“Her yer inşaat, gürültü, bir rahat yok, akşama kadar bu sesleri dinliyoruz!” dedi ve ben bir anda inşaat seslerini duyu...
Şimdi her şey çok hızlı. Bir düğmeye basınca her şeyin olmasına alıştık, hayat hızlı akıyor, biz hızlı akıyoruz.
Peşinde koştuğumuz aydınlanma da bir anda olsun istiyoruz. O da bir anda olan bir şey diyorlar.
Yalnız öncesinde niyetimizin, samimiyetimizin sınandığı bir süreç var. Diyor ya Mevlana: “Kapı açılır, sen y...
Bundan on sene önce bu konuların adı bile geçmezken şimdi her köşe başında bir kişisel gelişim merkezi var.
Çok farklı konular konuşmaya başladık. İlgi alanlarımız değişti bakış açılarımız değişti.
Kitapçılarda kişisel gelişim başlıklı bir bölüm var artık. Herkes yogayla ilgileniyor. Spritüalizm, ezoterizm, şifa,...
Karşındakinin seninle aynı olduğunu anlarsan yargılamazsın; anlamayı seç.
Onun korkularını kendine güvensizliğini, başarılı görünme çabasını, hırslarını, kıskançlıklarını, öfkesini anlamayı seç.
Dışarıdan ne kadar farklı görünürse görünsün içinin seninle aynı olduğunu görmeyi seç.
Saldırmak ya da kendimizi savunma ihtiyacımızın yerine hoşgörüyü koyacagimiza dair,
İnsanın insan olduğunu hatırlayacağına dair,
Göz göze değdiğinde sevginin galip geleceğine dair,Din, dil,ırk ayırımının bir ilüyon olduğ...
Çok komiğiz aslında. Hani dizileri izlerken söylenen anneannelerimiz, babaannelerimiz vardır.
“Bak görüyor musun! Yine kötülük yapıyor kıza, Allah seni kahretsin!” gibi. Biz de onların diziye kendilerini bu kadar kaptırmış olmalarına çok güleriz.
İzlerken dizinin içine girer, olayla ve kişilerle bütünleşir, sanki sahneler gerçekmiş gibi duygulara kaptırırlar ...
Bakıyorum, bazı paylaşımların altına bazı kişiler 'Evet' yazıyor ama ben asıl şunu merak ediyorum:
'Evet' diye yazan kaç kişinin bugüne kadar dileği gerçekleşti, kaç kişinin olumsuz düşünceleri, endişeleri sona erdi; bu kaç kişinin bilinçaltına işlendi?
Artık kendimize dürüst olmanın ve gelişimimizi daha ciddiye almanın zamanı gelmedi mi? Her şeyin kolayına kaçtığımızın farkında ...
Bir seminerimde, ''daha az yargılayın, daha az eleştirin. En azından, bunları yaptığınızda ne yaptığınızın farkına varın ve kendinizi durdurun;
bu bile bir başlangıçtır,'' diye anlatıyordum. Birileri "Nasıl yapacağımızı bilmiyoruz," dedi.